Kızkulesi Adası, Kubadabad Saltanat Kentinin haremliğiymiş. Ada da çevresi sularla çevrili bir kale ile, birbirinden güzel köşklerin ortasında yüksek bir kule varmış. İşte bu kölede cariyeleri ile birlikte Selçuklu Sultanının güzeller güzeli biricik kızı yaşarmış . Sultan, düşünde (başka bir rivayete göre falında) sevgili kızının yılan sokması sonucu öleceğini görmüş. Yaptırdığı ve Kaleye ve içinde kuleye kızını bunun için kapatmış. Öyle ki, kuleye yılan girmesinde diye beton borularla Anasmaslar’dan Adaya su ve süt akıtılmış. (Anılan iki sıra beton boruların kalıntıları günümüze kadar gelmiştir.)Böylece yıllar yılları kovalamış ve günlerden bir gün güzel Sultan ateşlere düşüp hastalanmış. Ülkenin en ünlü hekimleri zor bulmuşlar devasını. Sevgili Sultan yeniden sağlığına, mutluluğuna kavuşmuş. İyileşmesini kutlamak için armağanlar yağmaya başlamış kuleye. Yaşlı bir köylü kadında bir sepet üzüm getirmiş. Meğer üzümlerin içinde bir küçük yılan varmış.Yılan o gece uykuya dalan güzel Sultanı sokup öldürmüş.Bir Başka KızKulesi EfsanesiSultan çok sevip saydığı güzel gözdesini Kızkulesi adasının kulesine kapatmış. Sonra bir sefere çıkması gerekmiş. Birkaç yıl süren savaştan, ikinci başkenti olan Kubadabad’a dündükten sonra ilk işi kayığa atlayıp adanın yolunu tutmak olmuş. Fakat, meğer Sultanın yokluğunda Gözdesi bir balıkçı delikanlıya ilişkiye girip çocuğu olmuş. Sultan adaya yaklaştığında, çocuk bağırması küçük adayı sarmış. Sultanın gazabından korkan halayıklar (cariyeler) hemen adanın baruthanesini ateşe vermişler.Sonra hepsi alev alev yanmışlar ve havaya uçmuşlar.
http://beysehir.gen.tr/modules.php?name=Efsaneler&func=EfsaneView&efsaneid=6
Kızkulesi Efsanesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder